Bugünden on yıl önceydi...
irili ufaklı göçmen örgütleri tek bir çatı altında toplanarak ülke tarihinin en büyük grevini ve protesto gösterisini örgütlendiler. On binlerce kişilik bir kalabalık, Lavran'daki [ Başkentteki ] meclis binasının önündeki büyük meydanda toplanmıştı ve protestocuların sayısı gittikçe artıyordu. Şehirdeki bütün güvenlik güçleri de meydana toplanmıştı fakay sayıca prostestocuların sayısı gittikçe artıyordu. Göstericilerin hepbir ağızdan attıkları sloganlar sokaklarda ve meclis duvarında yankılaıyordu. Henüz bir taşkınlık olmamıştı. Fakat ortamdehşet verici ölçüde gergindi. Bütün şehir patlamaya hazır bir bomba gibiydi.

Olası bir çatışma durumuna karşın askeri güçler de takviye amaçlı meydana gelmeye başlamıştı. Polislerle göstericilerin arasına askeri araçlarla barikat kuruluyordu. Her şey bir anda oldu... Barikatta mevzilenen askeri mühimmat yüklü bir kamyon, kulakları sağır eden, dehşet verici bir gürültüyle patladı. Ortalık cehenneme dönmüştü, toz ve dumandan göz gözü görmüyordu. Etraftaki bütün binaların camları patlamıştı. Ardından çığlıklar , haykırışlar... tam bir can pazarı yaşanıyordu. Hem göstericiler hemde güvenlik güçleri telef olmuştu. patlamada ve sonrasındaki izdihamda ölenlerin sayısı binlerle ifade ediliyordu. Bu olaylarda ne kadar can kaybı olduğu bugün bile tam olarak bilinmemektedir. Bu acı olay bir sabotaj mı, yoksa provokasyonmu ya da talihsiz bir kazamıydı ? Bu sorunun cevabı hiçbir zaman verilmedi. Ancak olan olmuştu. Devlet göstericileri, göstericiler devleti suçluyordu. Bütün ülke alarma geçti. Artık sokaklarda askerler kol geziyordu. Birbirinden sert güvenlik önlemleri ardı ardına uygulanmaya başlandı. Tüm bu önlemlerin hedefinde ise göçmenler vardı. Yüzlercesi tutuklanarak hapse atıldı. Daha da fazlası sınır dışı edildi. Fakat bu sert tedbirler ülkedeki gerginliği iyice tırmandırdı. Göçmen gençler, yeraltına çekilerek onlara verilmeyen haklarını zorla geri almak ve uğradıkları haksızlığın adaleti için silahlı bir örgüt kurdular: Free Rebels

Devletin silahlı güçleri, bir tür gerilla savaşı veren ve gün geçtikçe güçlenen Free Rebels'a karşı çaresiz kalıyordu. Örgüt ülkeyi cehenneme çevirmişti. Bu durum devletin yeni bir çözüm arayışına itti. Gerilla savaşına karşı mücadele edebilecek, elit savaşçılardan kurulu bir özel birlik oluşturdu. Bu, tarihin gördüğü en nitelikli anti-terör teşkilatıydı: CT-Force

Artık caddelerde, sokaklarda, şehrin her noktasında amansız bir kovalamaca, acımasız bir savaş başlamıştı.
Her iki taraf da kendi vatanı için savaşıyordu; fakat ortada tek bir ülke vardı...

Hakkını zorda olsa almak isteyen Free Rebels ve Ülkesini korumak istiyen CT-Force'un savaşında sen hangi taraftasın?

Not: Hikaye bir hayal ürünüdür.

Bu konu DESPERATE tarafından düzenlendi(2012-02-02 17:15, 12 yıl önce)
etkileyici bir hikaye olmuş
gusel evet :)

Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.