Basın ve sivil toplum kuruluşlarının gayet zayıf çıkan itiraz sesleri arasında kararlı şekilde yoluna devam eden yeni Internet yönetmelikleri, 23 Kasım itibariyle tamamlanıp yürürlüğe girecekler. Bu yönetmeliklerin yürürlüğe girmesi, Türkiye internetinde yeni bir dönemin başlayacağı ve site kapatmaların çok daha kolaylaşacağı anlamına geliyor. Yani ileriye giden bir şey yok, aksine her şey daha kötü olacak.

23 Mayıs 2007 tarihinde yürürlülüğe giren 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun", sanal ortamda Atatürk aleyhine işlenen suçlar, çocuk istismarı, müstehcenlik, kumar, uyuşturucu gibi 8 temel konuda site erişim engelleme uygulaması getiriyor. Bu konulardaki erişim engelleme kararlarını da yeni kurulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) altındaki bir bölüm veriyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek'in yaptığı açıklamaya göre şu anda internet ortamında kişiler arasında hakaret ve benzeri konularla ilgili mahkeme kararları doğrudan erişim sağlayıcılara gönderiliyor, 23 Kasım 2007 tarihinden itibaren bu yasada yazılı 8 konudaki suçla ilgili erişim engellenmesi kararları direkt olarak TİB'e götürülecek.

Ayrıca, 23 Kasım itibariyle bir ihbar merkezinin kurulacak ve vatandaşlar bu ihbar merkezine site ihbar edebilecek. İhbarın doğruluğu kanaatine varılırsa gayet hızlı şekilde mahkeme kararı çıkartılıp siteye erişim engellenecek. TİB eğer isterse kendisi de uygunsuz gördüğü siteyi herhangi bir ihbar olmadan kapatabilecek. Sitelerin daha hızlı ve etkin şekilde kapatılabilmesi ve engellenebilmesi için erişim sağlayıcı ve hosting firmalarına da lisans zorunluluğu getirilmekte.

Fethi Şimşek'in açıklamalarında dikkati çeken bir detay, çocuk pornosu ve müstehcenlik konularında "uluslararası kabul gören filtre programlarıyla otomatik engelleme yapılacağı" ifadesi. Eğer yanlış okumuyorsak, bu "müstehcen" diye görülen her türlü içeriğin kimseye sormadan etmeden otomatik olarak engellenmesi anlamına geliyor. Zaten kapsamı alabildiğine genişletilbilecek olan "müstehcenlik" kavramının sürekli olarak gündeme getirilmesi özellikle dikkat çekici. Neyin müstehcen, neyin değil olduğu konusunda kimsenin kesin bir görüş bildirmesi mümkün değil çünkü bunlar kişiden kişiye değişen kavramlar. Dolayısıyla, hükümetin bu anahtar kavramı istediği gibi çekip uzatarak canının istediği her siteyi hiç bir sorumluluk taşımadan kapatıp engelleyebileceğini tahmin etmek zor değil.

Görünen o ki, altyapıyı hazırlamadan bol keseden dağıtılan 2Mbit, 4Mbit bağlantılarla geçici bir sarhoşluk yaşamakta olan Türkiye internet kullanıcısını sansürlü ve keyfi site kapatmalı günler beklemekte.

Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.