İzmir’i yazdım.
İzmirlilerden özür dilerim.
Bu kadar hakarete uğrayacağınızı hiç tahmin etmemiştim çünkü.
*
"Gávur" zaten derlerdi.
Baktılar ki, biz gávuru iltifat olarak algılıyoruz... "Lağım" diyen bile oldu.
*
Ne yapalım arkadaş...
Bizim kızlar senden güzel.
*
Kıskanma, "prenses" demiş Victor Hugo İzmir için... Kendi memleketine bakmış "sefiller" demiş, benim memleketime bakmış "prenses" demiş. Düşün artık... O derece yani.
*
Abartmıyorum, dünyanın hiçbir yerinde İzmir’deki gibi güzel batmaz güneş... Alt tarafı 8-9 saat sonra geri gelecek olmasına rağmen, gitmek istemez adeta İzmir’den... Tren garlarındaki duygusal vedalaşmalar gibi ağırdan alır.
*
Gene öyle bir vakit...
Tükenmeyen enerji, kavuniçi top olmuş, trajik yangının küllerinden yeniden doğan şehrimin ufuk çizgisinde, körfeze iniyor usul usul, aheste aheste.
Rakının dibine vurma saati.
Takvimler, 1923...
Adres, Kordon.
Naim Palas.
Cumbada oturuyor sarışın kurt.
Sevmez fazla yemeği.
Leblebi var önünde.
Garson titriyor, çünkü çocuk Rum.
Sesleniyor Gazi, şefkatli...
"Vre Dimitri" diyor:
"Gel bakayım."
Çocuk "buyur pasam" diyor, ş’lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesiyle...
"Sizin Kosti" diyor, işgal sırasında kasıla kasıla İzmir’e gelen Yunan Kralı Konstantin’i kastederek, "Sizin Kosti geldi mi buraya?"
- Geldi pasam...
- Oturdu mu bu masaya?
- Oturdu pasam.
- Güneş batarken rakı içti mi?
- İçmedi pasam.
- E o zaman sormadın mı be çocuk,
ne halt etmeye almış İzmir’i!

O nedenle "rakıyı alkol zannedip" Mustafa Kemal’e "sarhoş" diyenlere güleriz biz İzmirliler... "Allah’ın geri zekálıları, adam sarhoş kafayla kurmuş memleketi, siz ayık kafayla batırıyorsunuz" deriz


Alıntıdır. Ama Süper Yazılmış.
Tüğlerim diken diken oluyor gözlerim doluyor . neerdeen nereye diyorum . Atam özledim diyorum. çaresiz kaldım atam diyorum gözyaşlarımı tutamıyorum. çokgüzel bir paylaşım teşekkürler.
Gerçekten çok güzel.

Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.