Hesabına erişemeyen eski üyeler Discord üzerinden yardım alabilir.
Son Dilek / Eklendi /
Eve dönüş / Eklendi /
Yalnız Kahraman / Üzerinde çalışıyorum /
Yazar: Raven (Kartal Arıkan)
-------------------------------------------------------------------------------

Son Dilek

Bu diyarlarda lider olmak çok zordu. Hiyerarşi çok acımasız ve sinsi işliyordu. Özellikle en adil ve dürüst kumandan olarak ünlenen Jarleron, insanlara çok güvenirdi ; bu nedenle gelebilecek tehlikelere çok açıktı.

Mahzenin çıkışında durdu ve bir süre bekledi. İçinde çok kötü bir his vardı. Arkasından gelen ayak seslerinin kesildiğini hissettiğinde, askerlerinin onun haraketini bekleyerek hemen ardında durduklarını doğruladı keskin duyuları. Üstün savaş tecrübesi ona geriye dönüp beklemesini adeta emrediyordu. Bir yandan heycanı yüzleşeceği manzarayı beklemesine izin vermemek için çırpınıyordu.
Tecrübelerine oldukça güvenen ve anlık heycanlar ile haraket etmeyi sevmeyen kılıç ustası, geri dönmelerini işaret etti askerlerine. Tüm savaşçılar hemen geriye dönerken, hepsi itaatkar ve memnundu; biri hariç...

Aradan saatler geçmesine karşın hiçbir haraket yoktu. Gizlendikleri yerde sabırsızlanan askerlerini, daha sessiz olmaları konusunda uyardı Jarleron. Hırıltılar duyulmaya başlandı. Herkes tedirgin olmuştu. Sesler uzaktan gelmiyordu ve bunu anlayan tek kişi komutan Jarleron idi. Jarleron bu hırıltıların Heanulas öncü birliklerinin hep kullandıkları sürüngenimsi yaratıklardan geldiğini hemen anladı. Heanulas düşman bir şehirdi ama şu zamana kadar hiç düzenli saldırılarıyla karşılaşmamışlardı. Az sayıda bireysel haraketten başka bir hadise duyulmamıştı diyarlarda. Mahzenlere düzenlenen saldırıların organize bir haraket olmadığını düşünmeye zorladı kendini.
Bu olasılık çok zordu. Bunu kendisi de çok iyi biliyordu. Kısa bir süre içerisinde kaybolan halkını bulmak ve üzerindeki bu esrarengiz perdeyi aralamak için gönderilmişti. Askerlerine hazırlanmalarını işaret etti. Arkasında bekledikleri sütunun diğer tarafındaydılar bundan emindi. Köşeyi döndüklerinde aniden tepelerine binmek güzel bir strateji idi.

İşareti verdi...
Birden haraketlenen askerler ve komutan Jarleron hiç ummadığı bir süpriz ile karşılaştı. Görünürde hiçbirşey yoktu. Etrafına bakındı. Bir tuzağa geldiğini anlamıştı. Tecrübelerine ve deneyimine bu kadar güvenmenin yenilmesine sebep olacağını düşündü. Şimdi açık bir hedef halindeydiler. Bekledikleri bu kısa zaman bir asır gibi geldi kılıç ustasına...
Aniden bir ses duyuldu.

"Gholeoma"
Bu fısıltının ne olduğunu kısa süre içinde anladılar. Büyülü bir yaratıktı ve çağırmak için ismi söylenmişti belli ki. Yaratık vücuda gelirken askerlerin gözlerinden korkunun anlamı okunabiliyordu.

Bir ejderha kadar büyük ve troll gibi bir bedene sahipti. Herkesin etrafını saran korkular, Jarleron için sadece basitliğin ve zayıflığın işaretiydi. Korkmuyordu... Üç kadim rahipden oluşan büyücü birliğini çağırdı. Yaratık büyü ile yaratılmıştı belki ama büyüden yoksun gibi görünüyordu. Rahipler dualarını etmeye henüz başlamışlardı ki alev topları onları küle çevirdi. Bu yaratıkla mücadele etmek çok daha güç bir hal almıştı. Arkasını dönüp, omzunun üzerinden baktığında oğlunun korkusuz ve savaş heycanıyla ışıldayan gözlerini gördü Jarleron. Okçu bir askerinin yayı hızla gerilip okları yaratığı ıskalamadan, can alıcı noktalara isabet ediyordu. Yaratık bu oklardan hiç etkilenmişe benzemiyordu. Kısa sürede yakın temasa giren askerler birbiri ardına kılıç darbeleri indiriyordu. Yaratığın aldığı darbelerin sayısını kimse sayamazdı. Hemen önünden oğlunun dalış yaptığını gördü Jarleron. Bu acıya dayanamazdı. Yaratığın karnına sapladığı kılıcı çıkartmaya çalışan oğluna yardım etmek için ileri atıldı. Kısa zaman dilimlerinin çok önemli olduğu bu tip mücadelelerde geç kalmak affedilmez bir hataydı. Oğlu Ilnor artık toprakla bir olmuştu. Bir an duraksadı ve yere kapandı. Bir bacağı kırılan ve mahzenin girişini oluşturan dikitin köşesinde, kendine gelmeye çalışan kardeşine döndü ve
"Git Alton , ailemiz ikimizin yokluğuna dayanamaz. Onlara iyi bak ve beni düşünme. Güçsüz kaldığımızı görenlerin saldırılarına karşı küçük oğlumu koru. O artık senin oğlundur." dedi. Kardeşine karşı her zaman itaatkar ve sevgi dolu olan Alton. Arkasını döndü ve yola çıkmadan önce canavara delirmiş bir şekilde saldıran kardeşine baktı.

Yaratığın ayağına çaprazlama hamlesi olarak bilinen hamle ile saldırdı. Bu yaratığa kılıç saplamak ve hatta sapladıktan sonra geri çıkarmak çok zordu. Derisi kaln ve çentikli bu yaratığı, önce akıllı hamleler ile etkisiz hale getirmek yapılacak en doğru savaş taktiğiydi. Çaprazlama hamlesinin kusursuz ve güçlü darbesi ile tökezledi dev yaratık. Bu diyarlarda önünde bildiğin tehlike arkandan gelebilecek, beklenmedik tehlikelere karşı seni savunmasız bırakmamalıdır. Çaprazlama hamlesine odaklanan Jarleron, bütün gücünü bu hamle uğruna sarf etmiş ve ilk defa tecrübelerinden çok , içindeki nefreti dinlemişti. Arkasına saplanan hançer bu nefret dolu adama hiç acı vermedi. Ustaca yapılan süikastler ile ünlü assasinlerin diyarıydı burası. Hançerin zehiri içine işlediğinde, döndü ve gördü komutan yardımcısı Caladorn'un yüzündeki sinsi gülümsemeyi...

----------------------------------------------------------------

Eve Dönüş

Gördüğü kabusun etkisinde kalmıştı. Kapıyı açtı ve kendini dışarı zor attı. Gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi Elraen.

- Alton ne oldu sana?
- Jarleron gönderdi beni. Mahzenlerin girişinde pusuya düşürüldük.
- Nerde o? Kocam nerde?
- Malesef. (başını öne eğerek) Korkarım ki oradan canlı kimse çıkamayacak. Dedi.


Geçen iki hafta Noldrich’te sessizlik hakimdi. Bu daha önce görülmemiş bir sessizlik değildi. Çıkacak kargaşalardan önce plan ve hazırlık dönemiydi bu. Alton bu durumda ailesini korumaya aciz hissediyordu kendini… Jarleron küçük oğlu Lesth’e çok değer verirdi… Karısı ve diğer çocuklarından çok daha önemliydi o. İşte Alton da tam bunları düşünürken aklına geldi; Lesth’i cüceler diyarı Battleohm a gönderip, bir süre bu kargaşalardan uzak tutmak ve barış içinde yetişmesini sağlamak. Battleohm da tanıdığı cücelerle irtibat kurdu. Cüce dostlarını çok özlemişti. Alton’un cücelerle olan bu temasını kimse bilmiyordu. Lesth’i cüceler diyarına gizli bir şekilde götürmeliydi. Bütün gece uyumadı ve bir plan yaptı. Artık cüceler diyarına yolculuğa hazırdı…

Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.