Kavga Kan ve Iblıs...
Herseyi Daha ıyı anlatırdı belki sokaklar. her adımında Onun hısmına ugramıs ınsanlar ve onları ezmeye calısarak kendini tatmın etmeye calısan acınası dıger ınsanlar...

Gunes gecenin ılerleyen saatlerinde kaybettıgi enerjisini sabahın bu vaktınde toplamaya çalısırken sokaklar yıne dunku evelsi hatta gecen aydaki herhangibir gunde oldugu gibi hareketlenmeye baslamıstı. acelesi olan soylu ınsanların buyuk tekerlekli ve bol atlı arabaları hızlı bir sekilde sokakların tozunu attırıyor, esnaflar dukkanlarını acmaya calısıyor hırsızlar ıse soyabilecekleri, paraları ceplerinde olan acemi savascılarla ugrasıyordu. ote yandan terk edılmıs bir mucevharatçının bankaya bakan fakat farkedilmeyecek kadar klise kalmıs bir duvarına yaslanmıs bir adam butun olup biteni izliyordu. sacları birbirine karısmıs sakalı uzamıs kahverengı gozleri ise derin bir acı ile adeta kavrulmus bu adamın ustunde eski bir cuppeden ve elındekı tozlu, kılıc bıle denemeyecek metal parcasından baska bır seyi yoktu. arada bır sınır krızıne gırermıs gıbı tıtrıyor gozlerı ıyıce karanlıga gomuluyor, elındekı kılıcına sımsıkı sarılıyor ve bır sure sonra tekrar normale donerek tekrar sokakları ızlemeye donuyordu.

ufak bır kız cocugu bır elıyle entarasını kavramıs diger eliyle agzının ıcınde dılını ararmıs gıbı bu adamın yanına geldi, Adam onun orada oldugunu bılmesıne ragmen hıc bır tepki vermedi. kız korkarak bır- ıkı adım daha yaklastı;
-Sizin Deli Oldugunuzu Soyluyorlar Dogrumu Bu?

Adam Verilmesi Gereken Tepkinin Dısında Oldugunu Belli Edecek Bır Gulusle;
-Kım bılebilır ki belki sende delı olabilirsın. Dedi
Kucuk kızın bu cok hosuna gıttı ve korkusunu tamamen asarak adamın yanına oturdu.
-Ben Anabella ama aılem benı bell(Zıl) dıye cagırır.
-Seni cok seviyor olmalılar. Peki arkadasların ne diye cagırır?
-Arkadasım yok benim hıc.Dıger cocuklar benimle hıc konusmaz. Aileleri babamı sevmezler. Babam cok ıckı ıcıp benı dover. Dedi ve basını one egdı
Adam kızın cenesini tutup kaldırarak;
-bu senın sucun degil babanın sucu uzulmemelısın Helen.
Kız basını kaldırdı ve neseyle adama baktı. Helen Ismı gercekten hosuna gıtmıstı.Ama ondan once ılk defa kendisine boyle yaklasan bırı vardı. Ilk defa babasının sucunu ona ustleyıp onu hor gormuyorlardı, Dovmuyorlardı ya da yanlarından kovmuyorlardı. Bu dusunce o kadar hostu ki. Ama bir an kendine gelip;
-Bana neden helen dedin ?
-benim kızımın adıydı helen. Adamın Gozlerı bu cumleyi kurduktan sonra Tekrar Karanlıga Gomuldu Ellerı Tıtremeye Basladı ve Tekrar Kılıcına Sarıldı. Ama Kız Hıc Korkmadan Adamın Elını Tutarak
-Keske benim ısmımde helen olsaydı. gercekten cok guzel bır ısım. dedı. Adam Elını Kızın Tuttugunu Hissedince Tekrar Normale Dondu.
-Peki Senin Adın nedir ?
-Bana atlas dıyebilirsin.
-Bu da cok guzel bir isim ama bu isimlerı daha once duymadım. Baska bır yerden mı geldiniz. Cok Uzaklardan Olmalı. dedı ve hafif kıkırdayarak kıpkırmızı yanaklarıyla sempatik bir bakıs attı.
Atlas da bunu karsılıksız bırakmayarak helenın yanagını ısaret parmagının tersıyle oksadı.
-Yunan Dedi Antik Yunan Isımleri. Helen Bir Doneme Adını Veren Cok Guzel Bir Kadının Ismıdır. Atlas Ise Tanrılar tarafından cezalandırılarak Gokyuzunu tasıma Cezasına Carptırılmıs bır yarı tanrıdır.
-Cok guzel. keske benim de ısmım antik yunan ısmı olsaydı. keske adım bell olmasaydı.
adam gulerek senın adın zaten bell degil senin adın helen. dedı ve guldu.Helen atlasın yuzune dıkkatle baktıktan sonra kendını tutamayarak o da gulmeye basladı. helen bır an ıcın ırkıldı pur dıkkat kesildi. atlas, abım benı cagırıyor.babam Beni Yıne Dovecek.
Bankanın ortasında bulundugu meydana cıkan ara sokakların bırınden genc ama serseri oldugu belli olan bır genc bagırarak ve etrafı arayarak cıktı.
-Zıl Kafa neredesin !!!babam Senı cagırıyor!!! Zıl Kafa !!! Herkes bu Gence bakıyordu. ya zıl kafayı merak ediyorlardı ya da bu cocugun neden zıl kafa diye bagırdıgını. bagıran genc tam gerı donmeye hazırlanırken atlasın yanından kalkmaya calısan heleni gordu.
-Sımdı seni gordum zıl Kafa !!! Sımdıde sokak dılencılerıne fahiseligemi basladın !!!
-Hayır henry oyle sandıgın gıbı degıl. Sadece konusuyorduk.Ne olur babama soyleme! Genc, helenın agzından cıkan her kelimede bir adım daha yaklasıyordu. kızın yakarmalarına aldırmadan kolundan tutup goturmek ıstedi.
-Henry ne olur babama soyleme !!!
-Senın hesabını babamdan baska kimse kesemıyor ki pis fahise. Aradan Sıvısıp Gidiyorsun.Bı ondan korkuyorsun.
Helen Uzgun gozlerle atlasa baktı ve gozlerınden 2 damla yas suzuldu.atlas anı bir hareketle yerde surunerek uzandı ve helenın yere dusmeye calısan goz yaslarını amaclarına ulasamadan avucunun ıcıne aldı. Sankı goz yasları onun kalbıne bıcak saplıyormus gıbı gozlerı parladı. Buyuk bir enerjiyle ayaga kalktı.
-Bırak helenı. Canını Acıtmayayım Cocuk!
-Zil Kafa Helenmi Oldu. Helen Nedır Zıl kafanın baska bır anlamımı ?
-Sana Bırak Dedıgım Vakit Laf Dınle ve Bırak Onu asagılık Velet. Dedı ve Yakalarından Tuttugu Gıbı Cocugu Havaya Kaldırıp iki-uc metre geriye fırlattı. Cocuk bır dilenciden beklemedıgı bu davranısı gorunce afalladı ve ayaga kalkarak geldıgı sokaga dogru kostu.
-Seni babam soyleyecegım fahisee !!!.
Helen Dızlerının ustune oturup Sessızce aglamaya basladı. Bu atlasın Dıkkatını Cok cekmisti. Yıllarca Cektigi Acı ve Korkuları Karsısında bu kadar sessiz aglamayı ogrendigini dusundu.Helen atlasa bakarak neredeyse hıc ses cıkarmadan
-ben sımdı ne yapacagım. babam benı dovecek ve bır daha eve almayacak.
-Sende Gelir Benimle Kalırsın. Uzulme ben Sana Bakarım. Bır Kere Kızımı Kaybettım Bır Baska Kızımı Daha Kaybedemem. sende artık benim kızımsın. Kılıcının Kabzına Sardıgı ve Normalde Kımsenın Bakarak goremeyecegı Kolyeyı Cıkarıp Helenın Boynuna Taktı.
-Bu benim Kızımın Kolyesıydı. artık Senin Onun Yerini Sen Aldın. Belkı asla Doldurulamayacak kadar buyuk bır bosluk ama Bende senin Babanın Sana Davranması Gerektıgı Kadar Iyı Davranamam.
Helen Ayaga Kalktı gozlerındeki yasları ellerine sıldı ve atlasın Boynuna Atladı. Atlas o An Verdigi Hediyenin Helenın Aldıgı ılk Hediye Oldugunu Anladı. Belki Gozlerının Yasları Dogdugu Gun Kurumamıs Olsaydı o da O An Aglayabilirdı. Ama Sadece Gozlerı Tekrar O derın Karanlıga Çekilmekle Yetındı.
Az Once Gencin Kactıgı Sokaktan Buyuk Bir Gurultu Koptu . Aynı Sokaktan aynı Genc Yıne Cıktı. Bu Sefer Arkasında kı Bır Kalabalıkla. Kalabalık Helenle atlasın Etrafında Toplandı. Iclerınden En Irı Yapılı olan ve En ıgrenc gorunume sahip olanı;
-Kucuk fahise dıye bagırdı ve helene vurmak ıcın elını kaldırarak hamle Yaptı. Atlas Ceviklikle Elini Tutarak ters cevırdı ve Adamın Sırtına Tekme Attı.o Hızla yere yuz ustu dusen adamın yuzu kan ıcınde kaldı. Atlas Buyuk Bır Hiddetle Bakırarak
- Bu Kız artık benim kızımdır. Hıc bırınız elinizi suremessınız ona.Artık Adı Anabella degıl Helendir.
Yuzustu yere dusen Adamı Henry Kaldırmaya Calısırken Adam;
-sen kim oluyorsun be adam. Kız Benim Kızım.
-Kız benim dedim sana Degilmi.Bas Gıt Simdi Kanını Topraga Sacmadan Once. Ayyas Ahmak.
Ara Iyıce Kızısmıstı. Helen Atlasın Arkasına Gecti. Atlas Onun Kolundan tutarak Az Once Yattıgı Yere Goturdu ve Oraya Ottturdu. Otturdugu Yerin Hemen Yanından da Kılıcını Alarak tekrar Kalabalıga Dondu. Onun bu hareketinden sonra kalabalıgın ıcındende kılıclar ve bıcaklar cekilmisti.
-Size Son Ikazim Basın Gidin Sokak Serserileri!
Buyuk Bır bagırıs Icınde Kalabalık Atlasın Etrafını Tamamen Sarmaya Yeltendi.Atlas Kılıcını IYıce Kaldırıp Isıgını Helenın Babasının Suratına Yansıttı. Su Gıbı Akan Ikı Sanıye Boyunca Helenin Babasının Yuzunde Kılıcın Yansıması Durdu. Sonra Kılıc Gorunmeyecek Sekilde Kalabalıgın Icınde gezdi. O ıkı sanıye kadar belki daha kısa bir surede atlas kılıcıyla Tum o Serserilerı Oldurmustu. O ana Kadar Zevkle bu Kavgayı izleyen uc sehir koruması bunu gordukten sonra soke olmuslardı. Kendilerıne Gelmeye Calısarak Hemen Atlasın Ustune Hamle Yapmaya Calıstılar. Atlas Ise Hıc Karsılık Vermeden Kılıcı Ayaklarının HIzasına Indırdı. Onların ustune Geldigini Biliyordu Fakat Olume O Kadar Yaklasamayacak kadar korkak olduklarını da bılıyordu. Atlas Kılıcını Yuzunun Hızasına getirdi ve Cubbesinin Cebınden Cıkardıgı Bır Bezle Kılıcındaki Kanı Bastan Asagıya Sıldı. Korumalar Iyıce Yaklasmıs Fakat Belli Bir Mesafede Durmuslardı. Iclerınden en Cesur Olanı
-Bizimle Gel Seni Sorgulayacagız.
-Kızın da Gelmesi Lazım
-ne ? Atlas Ters Bır bakıs Attı.
-Tamam sey ee Gelsin. Dedi.
Atlas Heleni Yanına Cagırarak Omzuna Cıkmasını Isaret etti ve Dız Coktu. Helen Atlasın Omzuna Cıktı ve Guzelce Yerlesti. Korumalar Atlasın dort bir Yanını Sardı ve Yurumesini Isaret Ettiler. Helen Son Bir Kez Babasına Baktı. ve Yanından Geçerken Üstüne Tükürdü...
--------------------
atlas ve heleni tas bır odaya aldılar ıcerisinı aydınlatmaya calısan o ıkı dandık mum olmasa ıcerisi zifiri karanlık olarak adlandırılabilirdi.Atlas Dimdık, Gozlerindeki sevgiyle Sagında uyumaklı sekilde oturmakta olan helene bakıyordu. Bırden odanın kapısı acıldı ve ıceriye az once atlası cagıran koruma ve rutbesının yuksek oldugu anlasılan bır subay gırdı. Koruma ayakta kalırken subay direk Atlasın karsısına gectı.
-Demek bir sanıyede bır duzine adamı yere serdin.
atlasın gozlerı halan helendeydi.Eliyle basını oksuyordu.
-Demek Beni Dınlemıyorsun. peki seni iceri atmamdan korkmuyormusun ?!?
-Nefsı mudafadan mı atacaksın beni ıceriye ? Sinsice bir Bakısla Subaya Cevırdı Kafasını. Subay o an afalladı. demekkı bu adam yasaları bılıyordu ve kendisiyle oynuyordu.
-pekala demek bizim dilimizi biliyorsun. korkma oyle bır amacım yok . Olsaydı zaten ıcerideydin simdi. Sana gel bize katıl diyecektim. Becerin var rutbe alır yukselirsin.Bu Sefil Hayatından Kurtulursun.Krallar Gibi Yaşarsın !!!
atlas tekrar helene donerek basını oksamaya devam etti.
-Eger oyle bir sey isteseydim sokaklarda surtmez satomda otururdum degilmi ???
subay sımdı anlıyordu. Saygı ve korkuyla ayaga kalktı.
-Demek sen o sun. Tahmin etmeliydim. Beni affedin efendim. Siz oldugunuzu Tahmin edemedim. nerden bilebilirdim Sosaria Greek Dukasının Burada olacagını. Cok Ozur Dilerim Efendim.
-Gıdebilirmiyiz artık ?
-Evet Efendim Tabikide.
Atlas subayın kendisine gosterdigi saygıyı anlamaya calısan helenı elinden tutarak dısarıya çıkardı. Koruma Ise Bu Saygının Nedenini Anlayamadı.Atlas ile Helen Dısarıya Cıktıgında Subaya Tereddut Ederek Sordu.
-Efendim kımdı o ?
-o bır deli. kahraman bir deli hatta soylu kahraman bır deli.Batı Avrupaya Yerlesmis olan ılk ve tek greek Ailesinin Tek Greek dukasının varisi. bes bin kisilik iblis ordusunu Elli askeriyle birlikte bozguna ugratan ve ailesinin dahi oldugu o savastan tek sag cıkan Insan.Neyse ki Sukret, Bizim Tarafımızda Kucuk Kızı O aksam Oldugunde Delirdi. O Gun Bu gundur hep sokaklarda geziyordu diye Duymustum ama nereden bilebilirdim Britainin sokaklarında olabilecegini.
-bes bin Iblısı sadece 50 askeriyle mı oldurdu. cok guclu olmalı.
-Gucunu bilmiyorum ama onun iblıs oldugunu soyluyorlar.
Devamı En Kısa Surede Yazı Yazım Kurallarına Pek Bi Aykırı Oldu Ama Kusura Bakmayın. Hosuma Giden Yazı Bicimi Vardı Onunla Yazdım Sonradan Foruma Uymayacağını Düşünerek Düzelttim Bu Hale Geldi
Gerçekten güzel bir yazı uzun süredir roleplay bölümü suskundu iyi oldu. Devamını getirsen iyi olur çünkü olaydan çok tasvire yönelmişsin ve hikayenin düğümü yarıda kalmış sanki. Ama bir iki şey var bu tarz yazılar yazarken sosaria tarihi üzerine birşeyler bilmek gerekir kanısındayım. Eğer yoksa da bu yazıyı kendi yarattığımız dünyaya entegre edebiliriz. Bu tarz bir yazıda böyle sosaria greek gibi ifadeler yerine kendi yarattıgın bir dünyadan isimler seçseydin okuyan kişide bir bilinmezlik yaratacağından (çünkü yer ve kahramanlar ona yabancı olacaktır) okuyucu daha bir hevesli okuyacaktır. Tasvirleri çok güzel yapmışsın ama kavga sahnelerindeki laflara derinlik vermen gerektiği kanısındayım. (Ağzı bozuk çocuktan değil dükden bahsediyorum) Genede çok güzel bir yazı bu konuyu yer imleri çubuguna ekledim devamını bekliyorum =)
Hayran Kaldım Ellerine Sağlık
Bunu Bir Foruma Ekledim.
Umduğumu Bulamamıştım.
Şimdi Oturup Tekrar Devamını Yazıyorum.
Orada Greek Yüklemesi Bilirsiniz Greek Yunan Demektir.
Orada Atlasın Yabanci Yani Ortaçağ Avrupasında Garipsenecek Bir Adam Oldugundan Ötürü Seçtim.
ve Ayrıca Yunan Mitolojisine Az da Olsa Bir İlgim Var.
Burada ki Tum İsimler Dikkatle Seçilmiştir.
Dikkat Ettiyseniz.

2. Bolum
----------------
İsterse binlercesi olsun sadece sana bir kişi lazım. Gücünü ondan alabileceğin, onun için ölebileceğin ve onunla omuz omuza savaşabileceğin biri...

Büyük muhafız binasının kapısı büyük bir gürültüyle aralandı.Atlas, Helenin elinden tutup öyle bir çekiyordu ki bir yere yetişmesi

lazımmış hissi uyanıyordu Helen'de.Bu his Heleni çok meraklandırıyordu.
-Atlas nereye gidiyoruz?
Atlasın suratını büyük bir tebessüm kapladı;
-Gidince görürsün
O bu cümleyi kurunca Helen iyice meraklandı.
-Yaa Atlas nereye gidiyoruz söylermisin. Çok merak ettim ?
Bu soruları bile korkarak sorması Atlas'ın Hele'nin babasına olan öfkesini daha çok arttırdı. Ama onu öldürmüştü ve bundan ötesi

yoktu.Hele'nin yanığını sertçe sıkarak ve kızarmasına sebep olarak
-Çok mu merak ettin ?
-Evet
-O zaman söyleyeyim. Ata binmeyi bilirmisin ?
Atlasın suratına şaşkınca bakarak,
-Hayır. Atı Ne Yapacağız Şimdi ?
-Seni yeni evine götüreceğiz.
Az önceki şaşkınlık ifadesi şimdi çok daha fazla büyük bir tonda tepki vererek.
-Yeni evimemi ?
-Evet. Hatta kendi odanı kendin seçersin. Yanlız kalkmaktan korkmuyorsun değilmi?
Helen kendi odası olacağına çok sevinmişti. Atlasın elini bırakıp, boynuna atladı.
-Hayır. Korkmuyorum.
Sonunda Atlas varmak istediği yere, atçıya varmıştı. İçeriye girdi ve at satan adama
-Bana en yağız ve en güçlü atını ver.
Atçı Atlası baştan aşağıya süzdü. Bu dilenci kılıklı adam kim oluyordu ki bu adam gibi ünlü bir at eğiticisinden at alabileceğini

düşünüyordu. Sertçe Atlası Süzdü. Atlasa gel maiyetinde bir işaret yaptıktan sonra, arka taraftaki at ahırına yürüdü. Bir çok güzel atı

geçtikten sonra, içlerinden en çökmüş olanı kaburgaları sayılabilecek olanını göstererek,
-Al işte senin bütçene uygun en güzel atım
Atlas kendisine yapılan bu saygısızlığı sindirerek, elini botunun içine attı.İçindeki dikilmiş gizli cepten büyük bir para kesesi

çıkardı.
-Şimdi benim bütçeme en uygun at hangisi ?
Parayı gören bu kibirli atçı hemen yumuşayarak ellerini ovalamaya başladı. Gözlerini para kesesinden ayıramıyordu.
-Benimle gelin lütfen.
Ahırda yürüdükleri yolun büyük bir kısmını tekrar yürüdüler, ilk başta olan kaliteli ve yağız atların yanına geri döndüler.Atçı

içlerinden en siyaha yakın renkte olan bir atı seçerek;
-İşte bu en değerli atımdır.
-Ne kadar bunun fiyatı ?
-Bin Altın
Para dolu keseyi havada sallayıp sesini duyduktan sonra atçının suratına attı.
-Al üstü kalsın
Para kesesi adamın suratına çarpıp yere düştü ve altınlar etrafa saçıldı. Atçı hemen kendini yere attı ve paraları toplamaya başladı.

Atlas Helene gülümsedi ve yerde para toplayan atçının sırtına tekme attı.Atçının kafası at pisliği ya da çamurla ayırt edilemeyecek bir

bulamaça gömüldü. Atçı kafasını kaldırıp Atlasa Baktı
-Saolun efendim. Teşekkür ederim umarım attan memnun kalırsınız.Umarım bir daha gelirsiniz efendim.
Helen kahkahayı koyuverdi. O kadar içten ve o kadar yüksek sesle gülüyordu ki Atlas'da Helene bakıp aynı şekilde gülmeye başladı.

-Hadi artık gidelim Helen.
Atlas duvara asılı bir semeri söküp atına taktı ve atına bindi. Helene elini uzattı;
-Hadi atla
Helen Atlas'ın elini tuttu ve Atlas onu cekerek arkasin oturttu.
-Sıkı tutun Helen gidiyoruz !
Atlas atını koşturarak atçıdan dışarıya çıktı.Hızla bankaya gittiler. Atlas büyük bir kalabalığın galeyana getirilmeye çalışıldığını

gördü ve orada durarak atını şahlandırdı.Az daha Helen attan düşüyordu.Ama bu onu korkutacağına daha çok heyecanlandırdı ve bir

heyecan çığlığı attı. Şimdi tüm kalabalık şimdi at üzerindeki bu ikiliye bakıyordu. Atlas, Helenin çığlığından ötürü dikkatleri çektiklerini

sandı.
Kalabalığın içinden bir siyah saçlı ve güzelce bir kadın ileriye çıkarak konuştu,
-İşte bu o iblis az önce yarım düzine adamı tek başına tek kılıç darbesiyle öldüren adam o!
Az önce Atlas ile Heleni Muhafız binasına götüren koruma, kalabalığın arasından sıyrıldı,
-O Greek Düküdür. Ona saygısızlık edemezsiniz.
Atlas şaşkın bir biçimde olanları izliyordu. Helen ise korkmuş bir biçimde sımsıkı Atlasa Sarılmıştı. Kadın yine konuştu,
-İşte iblis olduğu belli, onu yakmalıyız.Bir insan tek başına nasıl beş bin iblisi öldürebilir !
Atlas gülmeye başladı.
-Evet ben bir iblisim korkun benden.
Suratı birden ciddileşerek,
-Ey saf kadın ben bir iblis olsam niye Lord British'in emrinde iblislere karşı savaşayım ? Ben sizi korumak için ailemi feda ettim ve sizi

korumak için benimle birlikte çarpışan elli askerimin (burada biraz yutkundu ve gözleri tekrar karanlığa çekildi) gözlerminin önünde

öldürülüşünü, can çekişerek ölmelerini izledim. Sizin teşekkürünüz bu mu ?
Kadın tekrar kalabalığın arasına sindi ve sustu.Atlas atını mahmuzlatarak artık sessiz ve sakin kalabalığın arasindan köprüye doğru

sürdü.
Atlas Helenin ağladığını hissetti.
-Sakın ağlama o güzelim göz yaşlarına yazık. Senin göz yaşların herşeyden değerli benim için.
-Aileni iblislermi öldürdü
-Evet neyse bu konuyu kapatalim.Bir kere gül bakayım biraz neşelen
Helen gülücük atmaya çalıştı. Gerçekçi olmayınca bir kere daha denedi. Bu Sefer Gerçekten Başardı.
----------------------------------------------------
Hava karardığında Atlas ve Helen Minoc'a yakın bir yerde oturmuş dinleniyorlardı.Atlas Helenin yorgun suratına bakarak,
-Keske yiyecek bir şeyler alsaydık. Aceleyle çıkmasaydık bak şimdi aç kalıcaksın
-Yok ben aç değilim
-Açsın diyorsam açsın
-Değilim
-Bundan sonra benimle birlikte kalacaksın o yüzden ben ne dersem o, açsın !
-Tamam acıktım şimdi biraz
İkiside gülmeye başladı.Atlas birden durdu. Pür dikkat kesilip etrafı incelemeye başladı.O an büyük bir bağırtı koptu ve bir Koç

Başlı (Orc) ağaçların arasından çıkıp, baltasıyla hızla Atlasa burmaya çalıştı fakat Atlas kenara kaçmayı başarınca baltası atlasın

oturduğu kütüğe saplandı.
Atlas belindeki kılıcı çekip Koç Başlının boynuna vurdu.Kafası iki metre uzağa düştü ve bedeni, kütüğe sapladığı baltasının üstüne

yığıldı.Helen koç başlının boynundan akan kanları gördükten sonra büyük bir çığlık attı. Ne olduğunu bile anlamadan bu iblis ortaya

çıkmış ve Atlas onu öldürmüştü. Atlas kılıcını kınına sokup, eliyle helenin ağzını kapattı. Fısıltıyla,
-Sessiz ol bunlar asla yanlız gezmezler.Dikkatleri üstümüze çekmeyelim.
Helen başını aşağı yukarı salladı ve Atlas elini Helen'nin ağzından çekti.Pelerini çıkartıp helene verdi,
-Sen şimdi bunu üstüne ört, yere yat ve sakın ama sakın hareket etme.
Helen hemen heyecanla hemen Atlas'ın dediklerini yaptı. Pelerini üstüne çekti ve yere yatıp cenin gibi pozisyon aldı ve hiç hareket

etmedi.Atlas Helene iyice yaklasarak,
-Kısa bir süre içinde döneceğim sakın korkma ve onlardan biri gelirde seni farkederse hemen yanıma kaç.
Tekrar kılıcını çekti ve öldürdüğü Koç Başlının yanına gitti.Diğerlerinin gelmesini bekliyordu, bir taraftanda Heleni kontrol

ediyordu.
Tekrar bağırtılar ve sesler yükseldi. Atlas kılıcını yüzünün önünü kapatacak şekilde kendine siper aldı ve bir-iki şey mırıldandıktan

sonra,
-Gelin pis iblisler binlercenizi katlettim sizi de onların gittiği yere gönderebilirim.
İki Koç Başlı daha yüksek seslerle ağaçların arasından çıkıp Atlasa saldırmaya çalıştı.Atlas kilicini sol omzunun üstüne kaldırdı ve

gelen ilk Koç Başlıya vurdu.Gelen ilk Koç Başlının bedeni omzundan beline kadar kesti,Koç Başlı acılar içinde yere düşerek hareketsiz

kaldı. Diğer Koç Başlı öndekinin ölmesine aldırmadan Atlasa saldırmak istedi fakat onun sonuda diğeriyle aynı oldu.
Tekrar homurtular çığlıklar bağırışlar yükseldi.Bu defa düzinelerce geliyor olmalıydı.Birden Beklenmeyecek bir ses duyuldu. Başka

bir insaların sesi. Etraf birden gündüz gibi aydınlandı.
-In Lor !
-Corp Por !

Bu konu ezopphoenix tarafından düzenlendi(2008-07-15 06:59, 15 yıl önce)
Yazı güzel gene tek ekleyeceğim şey britainden minoca o kadar hızlı gidilemeyeceği. Oyun içinde 2si arası mesafe kısa olabilir tamam ama bu mesafeler sosaria hikayesinde daha uzundur..
Minoc Yakinlari Diyorum Zaten :)
Britainle Minoc Territory Arasi Mesafe Pek Yoktur.
devamını bekliyoruz cok guzel
Teşekkürler:)
Bu Arada Gerçekten Çalışabileceğim ve Yükselebileceğim Bir Rp Serverinda Staff Lık Arıyorum
Ayarlayabilirseniz Çok Sevinirim.
Teşekkürller Tekrar.

Bu konu ezopphoenix tarafından düzenlendi(2008-07-16 21:04, 15 yıl önce)
Harika olmuş !
Devamını bir şekilde ulaştırabilirsen çok sevinirim.
Cok guzel olmus tebrikler umarim stafflik konusunda aradigini bulursun
neden banned?

ezopphoenix

Banned
Mysterious : neden banned?

ezopphoenix

Banned

Zaten 2008 Yılında banlanış. Eminim Lucetus'da unutmuştur. : )))))
Sivana serverının forumunda bu arkadaş kayıtlı ve orada yazıyı yayınlamaya devam ediyor.. Şans eseri gezerken görmüştüm.. Merak edenler varsa devamı için; az önce sırf bakmak için kayıt oldum foruma (kayıt olmadan hiçbir mesaj görüntülenemiyor) burada yayınlanan bölümler yayınlanmış.. ancak devamı gelecektir tahminimce..

Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.