tanri olan biten haberdarsa biliyodur elbet neler yapicagimizi, ama madem biliyor nicin ya$atiyor bizleri? $oyle fikirler yuruttum hep;

bir bilgisayar du$unun bir hata kar$isinda neler yapicagi belirlidir veya bir komut verdigimizde ortaya netur bir sonuc cikacagi belirlidir kullandigimiz klavyeden kablolarla hub lara oradan ana kart, ram en son i$lemcide cozumlenir ancak insanlardaki durum farkliya kaciyor, cevreden gelen uyaranlari her insan beyni ayri $ekilde yorumlayip cozume ula$tiriyor ve buda ce$itli du$unce ve hareket yapilari ortaya cikiyor hic $uphe etmiyorumki tanri bunlari nasil yorumlayabilicegimizi biliyor, ancak bize du$unme $ansi sunuyor, bilgisayarda virus varsa insan beyni icinde $eytan onermesi abartili kacmaz sanirsam(hatta tam yerinde br ornek!) bu sebeple bizim algilama, du$unme, karar verme ve uygulama mantigimizi sinavdan geciriyor.

ps: geciriyor yapiyor ediyor gibi onermeler kesin bir denklem ifade etmiyor, basit mantik ilkeleri.
Zamanında Ay ve Güneş birer tanrıydı.. kutsaldı, insan oğlu için çok uzaktı çünkü, belki şuan kabul ettiğimiz kader kavramı da bunun gibidir.. ve birkaç yüz yıl sonra bilim adamının biri kaderin var olamayacağını ( çoğu insanın düşündüğü şekildeki kaderi ) ispatlayabilir.. ama bunun için önce düşünmek gerekir. Bizim aklımız yetmez dememeli..

Güzel demişsin kardeşim ama bir yeri atlıyorsun; hiç bir bilim adamı çıkıp Allah vardır, tüm evreni o yaratmıştır, tüm canlıları o yaratmıştır demedi... Yani bundan 100 yıl sonra da 500 yıl sonra da hiç bir bilim adamı çıkıp "kader yoktur" diyemez. Bunu yine Allah seçtiği elçileri sayesinde bizlere ulaştırdı. "İnsanoğlunun aklı bunları anlamaya, çözmeye yetmez" dememeli diyorsun ama bugüne kadar yaşananları gözlemleyerek söylüyorum bunları, Allah hakkında somut bir bilgiye, kader hakkında somut bir bilgiye, ahiret hakkında somut bir bilgiye bir bilim adamı hadi onu da geçtim insanoğlundan herhangi bir kimse erişebilmiş midir?

Hayır, erişememiştir. İşte bu yüzden Kur'an da yazılanlara inanıyorum, inanmayı tercih ediyorum. Herkesin kendi düşüncesi yine kendine inanmayanların görüşüne de saygım vardır, kimse yanlış anlamasın...
Güzel bir noktaya daha değinildi, bilgisayara mı benziyoruz, vücudumuzun çalışma yapısını düşünürsek evet benziyoruz. İnsan vücudu elektrikle çalışır sanırım herkes biliyordur. klavyeden bir tuşa bastığınzıda bir devre açılır devre açıldığıdna elektrik akımı devre üzerinden geçerek işlemini tamamlar ve ekranınıza "a" harfi gelir. ( bir sürü yazılımsal olaydan sonra elbette.

Bir nesneye dokunduğunzuda bir sinir hücresi uyarılır, sinirler ( bilgisayarın kabloları ) üzerinden geçen elektrik akımı beyine ulaşır ve bir şeyte dokunduğumuzu farkederiz.

Ama eğer bir bilgisayara benziyorsak, bilgisayarların eksik noktası nedir? düşünme yetisi, mantık yetisi, elbetet bir bilgisayar yazılımı aynı durum karşısında farklı cevaplar verebilir ancak, programcısı yazdıysa, programcının yazmadığı hiçbirşey olmaz, yani bilgisayarın bir karar verme yetisi yoktur, programcının vardır. klavyeden c ye basarsak ekrana c gelsin kararını bilgisayar vermez programcı verir. Bizlerse karar verebiliyoruz, bu nedenle bilgisayardan bu noktada uzağız.


Güzel demişsin kardeşim ama bir yeri atlıyorsun; hiç bir bilim adamı çıkıp Allah vardır, tüm evreni o yaratmıştır, tüm canlıları o yaratmıştır demedi... Bunu yine Allah seçtiği elçileri sayesinde bizlere ulaştırdı. "İnsanoğlunun aklı bunları anlamaya, çözmeye yetmez" dememeli diyorsun ama bugüne kadar yaşananları gözlemleyerek söylüyorum bunları, Allah hakkında somut bir bilgiye, kader hakkında somut bir bilgiye, ahiret hakkında somut bir bilgiye bir bilim adamı hadi onu da geçtim insanoğlundan herhangi bir kimse erişebilmiş midir?
Hayır, erişememiştir. İşte bu yüzden Kur'an da yazılanlara inanıyorum, inanmayı tercih ediyorum. Herkesin kendi düşüncesi yine kendine inanmayanların görüşüne de saygım vardır, kimse yanlış anlamasın...

İnançları ya da kuranı sorgulamıyoruz, sorgulayarak içinden çıkılabilecek bir ortam ve durum değil ne yazık ki.

Bilim adamalrı ile ilgili soruna gelince evet demişlerdir. evrenini var oluşuyla ilgili onlarca teori ortaya atmışlardır. yaşamdan sonraki hayat hakkında, farklı boyutlar hakkında pek çok çalışma yapılmıştır. "insan asla yok olmaz, enerji yok olmaz denmiştir" belki din ile aynı cevapları vermiyor ancak bilim adamalrı da aynı şeyleri araştırıyorlar.. ve buluyorlar.

2006 yılı sanırım tam emin değilim, elektronik konusunda nobel alan 2 bilim adamı vardı. Bir haberleşme sistemi hakkında araştırma yaparlarken yaptıkları cihaza sürekli bir parazit sesin girdiğini bütün haberleşmeyi bozduğunu farkediyorlar. ( tamamen şans eseri ) ne yapıp ediyorlarsa bu sesten kurtulamıyorlar. Sorunu çözmek için farklı bilim adamalrıyla da çalışmaya başlayınca farkediyorlar ki bu parazit 1900 lerin başından beri aranan "ses". Neyin sesi mi? Big Bang ( teori ) bu ses evrenin her yerinde sürekli oalrak var, öyle büyük bir seski çünkü bütün evrene yayılıyor... Hatta bu sesin şuanki seviyesine bakarak mutlak soğuk üzerinden bir hesaba gidilmişti.

Bilemiyorum mutlak soğuk nedir bilir misiniz? Mutlak soğuk evrenin en soğuk halidir, uzayın sıcaklığıdır yani, -200 küsür derece. çok soğuk değil mi? değil gitgide daha da soğuyor, ama uzun bir süreç. teoriye göre bigbang gerçekleştiiğinde oluşan patlama evreni belli bir sıcaklığa kadar ısıttı, ör: 100 derece ve o tarihten bu güne evren soğuyor, bu sesin şiddetinden yola çıkılarak mutlak soğuğun şuanki seviyesi de göz önüne alınarak patlamanın büyüklüğüyle ve zamanıyla ilgili bir hesap yapmışlardı ama tam anımsayamıyorum.

sanırım biraz uzatmış olsamda.. sorunun yanıtı oldu.

Bu konu atacker tarafından düzenlendi(2008-02-17 03:32, 16 yıl önce)
klavyeden c ye basarsak ekrana c gelsin kararını bilgisayar vermez programcı verir. Bizlerse karar verebiliyoruz, bu nedenle bilgisayardan bu noktada uzağız

05'te tam olarak bundan bahsediyor, bizler düşünebiliyoruz. Kendi insiyatiflerimiz doğrultusunda iyiyi ve kötüyü ayırt edebiliyoruz. Yani yaşarken kaderimizi çiziyoruz, öldüğümüzde ise hepsinin hesabını vereceğiz. Fakat Allah neyi seçeceğimizi zaten biliyorsa, bizi neden bir sınava tabii tutuyor? İşte bu noktada farklı düşünceler ortaya çıkabilir ama en mantıklısı yaşayarak öğrenmemizi, aksini iddia edemiyeceğimiz bir duruma gelmemizi istiyor ve yaptığımız her iyiliği iyilikler hanesine yaptığımız her kötülüğü ise kötülükler hanesine yazdırıyor... Sonuç olarak kendi kaderimizi kendimiz belirliyoruz fakat Allah bizim kaderimizi (doğumumuzdan ölümümüze herşeyi) biliyor.
ilk başta yürüttüğüm mantığa dönersek.. bilinen asla değişmez diyorum, bu nedenle seçeneklerimiz olmaz. akıl mantığımız olmaz diyorum..
Biz açıkladık kendi düşüncelerimizle, cümlelerimizle, bildiğimiz kadarıyla... Ama tabi ki en doğru kaynak bu konuda Kur'an-ı Kerim'dir... Eğer boş zamanın varsa okumanı tavsiye ederim. Hatta her zaman kullandığım ve çok sevdiğim bir cümle ile bitireyim:

İstiklal Marş'ımızın ilk kelimesi; Korkma! Kur'anın ilk ayeti; Oku! : Korkma Oku!
programcida insandir, bilgisayarina netur bir komut verecegini kendi secer bunu insandan ba$kasi yapamaz bir hayvanada yaptirabilirsin bunu belki, orng. maymunlarin beyin yapisinin insanlarinkiyle ortak yonleri vardir ancak hicbir$eyi kendi du$unerek yapamaz(bunu yaptigimda bu olur gibi) ancak bir uyaran oldugunda veya komut verildiginde icgudusel olarak yapar bu bakimdan bilgisayar beyni hayvanlarinkine daha cok uyumludur lakin icgudusel olarak cali$an bir bilgisayar yapilmami$tir, hicbir hayvan yaptiklarindan dolayi sorumlu tutulmayacagi gibi insanlar karar verme yetenekleri dahilinde yaptiklari tum hareketlerinden dolayi hesap vereceklerdir, ancak tek tur insanin hesap veremeyecegi bilinmektedir :
+saglikli karar verme ya$ina ula$mamis olanlar ve akli dengesi yerinde olmayanlar.

pekii..insanlarin icguduleriyle ya$arlarmi? guncel bilimin cozumledigi tek hareket(tek derken yamulmuyorsam tek hareket) emzirmedir.akli bilincini yerinde olmayanlarin yaptigi hareketler icguduselmi yoksa beyin yapisinin i$levselligindenmi kaynaklandigini bilemiyorum.

edit: ama $unuda soylemeliyimki nekadar tarti$irsak tarti$alim ayri fikirler herzaman ortaya atilicaktir, bekleyip gormekten ba$ka bir $ansinimiz yok.
Şahsen kader;
Insanın doğması ve ölmesi kaderdir. Ortada geçirdiği süreç'te kendi hayati.
Post'lari okudum ve mantıksız soruların yanında mantıksız bir kaç cevapları bulabildim.
Ben elime bir defter alıp bu ''defteri aticakmiyim atmıcakmıyım ?'' diye sorardım atardım ''atıcagım varmış kaderde'' derim. Alırım tekrar atıyormuş gibi yapardım sözde Allah'ı yanıltma çabası çocukluk işte.
Ama sonradan farkettimki hayat benim hayatim. Hayatimi ben çizerim. Alllah yol gösteriyor iyisinide kötüsünüde. Bunu yolu bulucak akıl'da veriyor ee ? bize ne kalıyor ? İşte siz bu soruyu sorun kader sorusundan önce.
Lokman ba$ladi dokturmeye ben derhal terk ediyorum ba$ligi :p
Hatim indirmektir sanırım adı, kuranı şu yaşıma kadar bir kes baştan sona sonraki zamanlarda da ara ara okudum.. İncil ve tevratta okudum, Zeburu çok araştırdım ancak bulamadım.. bulabilen varsa iletişime geçmesini rica ederken konuyu dağatmayayım,

konumuz belli, ilk post
Hayatimi ben çizerim. Alllah yol gösteriyor iyisinide kötüsünüde. Bunu yolu bulucak akıl'da veriyor ee ? bize ne kalıyor ? İşte siz bu soruyu sorun kader sorusundan önce.

Teşekkürler Lokman :) İşte önemli kısmı da bu.

Verilen akıl boşa değil, herşeyin bilinmesi demek biz boşuna yaşıyoruz demek değildir. Aklımız vardır, Allah'ın gösterdiği yol vardır, şeytanın aldatmacaları vardır... Aklımızı kullanarak gideceğimiz yolu biz seçeriz, sanırım herşey açık ve net...
''lokman ağabey''
Saygısızlık ettiğimi düşünmüyorum, 2 yaş için birbirimizi kıracak değiliz. Söz konusu yaşta değil benim abi demem veya dememem Lokman'a olan saygımı göstermez, ona saygım benim içimden gelir ve öyle de zaten. Bu platformda ki herkesin şahsına, düşüncesine saygım vardır.
ya$ konusu degil, bazilarina 'hocam' deriz mesela o bakimdan.

'atackeri kizdarmadan yok olsak iyi olur(:
eğer insan kendi kaderini yaratmasaydı , kader denilen şeyi kendi çizmeyip herşey baştan planlı programlı olsaydı herkesin cehenneme yada cennete gidiceği baştan belli olurdu. Ayrıca şeytan adlı emekli melekte şu anlatılanlara göre Allah'ın emrine uymayıp da cehenneme gönderilmeside planlıydı demekki ? Yani bu önceden bilinseydi insanların yaşama amacı kalmazdıki yani nassa sonunda böyle olucak diye adam elinden geleni yapsın sonunda kaderde belirlenen şey başına gelecekti. Mesela adamın kaderde cehenneme gidiceği planlanmış olsaydı adam kendi kaderini çizemezdi ve ne olursa olsun elinde sonunda cehenneme gidicekti.

(gece gece saçmalamış olabilirim. Ayrıca konudaki hiç bi mesajı okumadan yazdım bunu lütfen ona göre yorumlayın :D)



Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.