Son günlerdeki yazıları okuyunca baya bi özendim kendi çapımda birşeyler yazdım..İyi kötü eleştirilerinizi bekliyorum ..
Bir Dilencinin Hikayesi
Britain topraklarında , sakin ve güzel bir gün geçiriyordu Britain Halkı.Akşama doğru balıkçılar oltalarını sırtlamış , evlerine doğru yol alırken ; tüccarlar ise yavaş yavaş dükkanlarının kepenklerini indiriyorlardı.Akşamolmuştu , genç fakat hayattan bir beklentisi kalmayan dilenci Dieaora , Britain sokaklarında açlığına bir nebze olsada giderecek birşeyler arıyordu.Bu yaşta onun bu hale gelmesinin tek sebebi yıllar önce ailesini Lord Blackthorne tarafından yapılan dehşet verici katliamda kaybetmesiydi.Ailesinden kalan tek hatıra ise boynundaki altın kolyesiydi.Dieaora , bir hana doğru yaklaşmıştı.Han'ın arkasındaki çöplükte açlığını gidermek için birşeyler aramaya başladı.Çöpleri karıştırırken bir torbada yarım ekmek ve de yenmiş bir tavuk budu buldu.Bir kenara çekilip buttaki kalmış et parçalarını koparırken , diğer yandanda ekmeğini bitmesin diye küçük parçalara bölüp ağzına atıyordu.Hanın arka sokağından evine doğru giden bir balıkçı Dieaora'nın bu içler acısı halini gördü.Yaşlı adam Dieaora'ya yaklaşarak ,
- Hey genç! Sıcak birşeyler yemek ister misin ?
diye sordu.Dieaora ilk başta şaşırmıştı , fakat ondan sonra başkalarının kendisine acımasından hoşlanmadığı için sert bir cevapla ,
- Görmüyor musun amca yemeğim var benim sen git kendini doyur.
Yaşlı adam bu cevaba karşın bile sıcak bir gülümsemeyle ,
- Hadi evlat naz yapmayı bırak.Bu yaşlı adamın bu teklifini geri mi çeviriyorsun
dedi.Dieaora az biraz yemek yediği halde karnındaki gurultulara engel olamıyordu.Yaşlı adama ,
- Peki amca bu seferlik geliyorum fakat yemeğimi yer giderim.
Yaşlı adam gülümseyerek ,
- İyi bakalım gel hadi.
Dieaora ekmeğini ve budu bir kağıda sararak çantasına koydu ve ayağa kalktı.Yaşlı adamla sohbet ederek yaşlı adamın evine doğru ilerliyorlardı.Bu yaşlı balıkçının hikayesini yolda giderken öğrenmişti.Adı Eric olan bu yaşlı adam , babasından kalma bu meslekle hayatını devam ettiriyordu , hayat arkadaşı Betty ile.Oda babasını çok küçükken kaybetmişti.Babasıyla balık tutmak için gemileriyle Britanya Denizinde açılırken bir Sea Serpent tarafından saldırıya uğramışlardı.Ordan geçen başka bir balıkçının gemisine atlayan Eric kurtulmuştu fakat babası oğlunun kaçması için Sea Serpent'e karşı koymaya çalışmıştı.Fakat Sea Serpent onu bir lokmada yutmuştu.Babasının bu acı ölümünü anlatırken gözlerinden gelen yaşlar onun konuşmasını bir müddet durdurdu.Eve yaklaşmışlardı artık , bu küçük ev ağaçların arasında ve denizin kenarında muhteşem bir görüntü içerisindeydi. Dieaora böyle bir eve girmeyeli çok ama çok uzun zaman olmuştu.Eric evin kapısından girerken ,
- Betty hayatım sofrayı hazırla bu akşam bir misafirimiz var.
Beyaz saçları beline kadar uzanan bu tatlı yaşlı kadın Dieaora’ya gülümseyerek merhaba dedikten sonra Eric’in elindeki kovayı alıp
- Siz yorulmuşsunuzdur içerde biraz dinlenin bende bu kovadaki balıklarla size mükemmel bir ziyafet çektireyim.
Eric ,
- Peki hayatım bizde bu arada Dieaora ile biraz sohbet edelim.
Dieaora bu iki yaşlı çiftin bu kadar birbirlerine bağlı olmalarına çok şaşırmıştı.Bir an içinden böyle güzel bir kızla evlenip mutlu bir yuvalarının olduğunu hayal etti.Eric , Dieaora’ya dönerek ,
- Sanırım bizim bu kadar iyi geçinen bir çift olmamıza şaşırdın ha genç delikanlı ?
Dieaora:
- Evet efendim , yalan söylememek gerekirse baya bir şaşırdım.
Eric , gülerek:
- Peki bu iki çirkin yaşlı insanın hikayesini dinleyeme hazır mısın ?
Dieaora , heyecanla:
- Tabii ki de
Eric:
- Bak evlat , ben bildiğin gibi bir balıkçıydım.Betty ise soylu bir aileden geliyordu.Anlıcağın birlikte olmamız çok güç görünüyordu.Fakat bilirsin aşk hiçbir engel tanımaz.Gizli gizli görüşerek kaçmayı planlıyorduk Betty ile birlikte.Betty’i kaçıracağım gece Lord Blackthorne Britain’e sinsi bir saldırı düzenlemişti.Bundan kimsenin haberi yoktu.Biz Betty ile kaçarken Blackthorne Britain’de katliam yapmış , her tarafı yıkmış , herkesi öldürmüştü.Biz o zaman o katliamdan sayılı kurtulanlardandık.Ve o günden beri birbirimize sımsıkı bağlandık.
Dieaora’nın gözünden bir iki damla yaş gelmişti.Tekrar o günleri hatırladı.Ailesini kaybettiği o geceyi…
--------
Devamınıda bir ara yazmaya çalışıcam şu sınav haftasından kurtulduktan sonra