Tarih 1319

Bu günlerden çok çok önceleri british ve blackthorne'un çabalarına karşılık dünyadaki belirli topraklar alınmıştır.

ve

1319

Britain halkı belirlenmiş olan british'e ait toprakların üzerinde hayatlarını sürdürüyor. Bir gün daha doğduğunda british aceleyle tahtından kalkar, faytonuna biner ve fayton sürücüsü Chauffeur'a karar odama doğru sür der.

Chauffeur sorar; Lordum ne bu acele ? birşeymi var ? diye..

British şöyle cevap verir; Hain blackthorne ve askerleri Britain toprakları için bize savaş açacaklarını söylediler.

Chauffeur; Nee ? lordum bunu yapamazlar, bunca masum'a kıyamazlar, bizim halkımız hep huzurdadır hep mutluluktadır evlerinin bahçeleriyle uğraşırlar deri yapar satarlar, halkın üstüne giyisi dikerler bizim halkımız çalışkandır lordum onların ise gözlerinden ateş fışkırıyor kin fışkırıyor, hep savaştalar hep kötülükteler bunu yapmalarına asla izin vermemeliyiz, yapamazlar ! diye haykırır.

British karar odasına vardığında savaşın çıkacağı ve Britain halkının neler yapacağı için duyurular, açıklayıcı yazılar hazırlıyordu.
Sabaha kadar halkı için en iyisini düşünen British'in kalesine toplanan tüm Britain'in halkına yazılan savaşla ilgili açıklayıcı sözler sunulmaya başlamıştı.

Bunu duyan halk şaşırıp çılgına dönmüştü, bütün Britain'in deneyimli ve yetenekli askerleri bu savaşta görülücekti, artık hiç kimsenin yüzü gülmez oldu artık o bahçevanlar, nakışcılar, sebzeciler ve dericiler yoktu hepsi evinin bir köşesine çekilmiş ne olucağını bekliyorlardı.

Tüm bu haberlerin üzerine Lord British neler yapabileceğini düşünüyordu, hiç bir risk almaması gerekiyordu çünkü Blacthorne'un bütün halkı savaşcıl, acımasız ve ellerinden kılıçlarını düşürmeyen insanlardı.

Lord British bütün askerlerin'i yerleştirmişti bu yerleştirmenin sonucunda yirmi bine yakın atlı ve on bine yakında normal asker düzeneği oluşturulmuştu.
Bu yiğit bu cesur askerler artık o anı bekliyorlardıki ve o anda göğün rengi değişti gök gürledi, ve havanın simsiyah olmuştu.

Britain'den Blackthorne'un kalesine giden köprüde Blackthorne askerlerine siyah atının üzerinde emir veriyordu ve aniden saldırın emri gelmişti.

Lord British kalesinden Blackthorne'un ordusuna bakarak; Blackthorne'un bu halde olduğunu bilseydim on bin normal asker ile girerdim der.

Blackthorne gerçekten güçsüzdü çünki beş bine yakın atlısı ve iki bine yakında normal askeri görünüyordu.

Britain askeri ile blackthrone askeri birbirlerine girdiklerinde kötü lerde hiç bir tedirginlik, korku yoktu. British askerleri kötüleri ezip geçiyorlardı.
Lord British tam pes ediceklerini düşünüyorduki
Oda ne ! arkadan yığınla blackthrone askeri geliyordu rahatlıkla elli bini geçiklerdi.
British çılgına dönmüştü azamice blackthrone askerlerini teker teker öldürüyordu.

Askerler artık British'in yapabileceği birşeyin olmadığını düşünüyorlardı ancak British'in bu duruma karşı aklına ilk gelen şey gülleler ve toplar oldu.

British kimsenin canının yanmasını istemiyordu bunun için bütün askerleri Britain büyük kalesine sürdü ve topların başına geçirdi, bunu anlamayan blackthorne'un gözlerinden ateş fışkıran askeri hırsla öldürmek için Britishin kalesine doğru yöneldiler kaleye doğru yakşalan kırk bine yakın Blackthrone askeri toplar ve güllerlerle bombalanmışlardı geriye kalan on bine yakın askerden altı bine yakını British tarafına döndüler dört bine yakınıda kaçmayı başarmıştı.

Blackthrone'a gelince Britishin zeki askerleri tarafından canlı ele geçirildi.
ve artık savaş sona ermişti Britain halkının yüzü tekrar gülmeye başlamıştı, birden bire o karamsar olan yüzler düzelmeye başlamıştı çünkü bu savaşı Britain kazanmıştı.
Geçen günlerde verilen kararlara göre Lord Blackthrone sonsuza kadar hapisde kalacaktı.

Bir gün daha geçti sabah oldu ama British hala faytonuna binmemişti.
Saatler geçti Lord British hala gelmedi.
Chauffeur haddine olmayan birşeyi yapıcaktı, kapıyı açtı içeri girdi ve British içerde değildi.

Peki neredeydi ?

Chauffeur dışarı çıktığında Britain halkı ayaklanmıştı Cha biraz daha kulak verdiğinde Blackthrone'un hapisde olmadığını öğrenmişti.
Blackthrone yine rahat durmamış Britishin yanına giderek sadece ikisi arasında bir savaş istemiş olabilirdi.
Halkın düşünceleri buna yönelikti, çünki günlerdir tüm dünyada hiç bir ize rastlanmadı.

Acaba Lord British ve Lord Blackthrone Zafere giden yolda başkaları tarafındanmı katledilmişlerdi ?

Bunun cevabını Britain halkı ve bütün dünya günümüze kadar alamadı.

Onlar Britain halkı ve Blackthorne'un savaştan kurtulan askerlerinin soyuyla ölümsüz ilan edildiler.
:yesİsminin Hakkını Vermişsin Tek Düze Gibi Geldi Ama Tebrik Ederim
Benim Çok Hoşuma Gitti Bence :asik2 . Basarılarının Devamını Dilerim Writing :)
Teşekkürler arkadaşlar.
Çok güzel olmuş eline sağlık
Eline sağlık devamını bekliyorum. :)

Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.