Adamın birini vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün
defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler.. Adam korku
içinde, mali danışmanına gitmiş..
Sormuş :
- Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?. Ne tür bir izlenim
bırakırsam,bana daha az vergi cezası keserler ?.
Mali danışman öğüt vermiş :
- En eski elbiselerini giy.. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki,
sana az ceza kessinler..
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış.. Avukat, mali
müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş :
- En yeni, en pahalı elbiseni giy.. Güvenli, kendinden emin bir
görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler..
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir
arkadaşına aynı soruyu sormuş.. Bu akıllı arkadaş bir hikaye
anlatmış.. Şöyle demiş:
- Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına
sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı,
koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder.. Bir başka arkadaşı
ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler..
Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için
arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikayeyi dinledikten sonra,
sorar :
- Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine
giderken neiyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan
var ki?
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder :
- Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır.. :)))


sevdim bunuda beyler
xP manyak bişi
buda benden son

RAHİBE:
Bir rahibe günah çıkartmak için rahibin yanına gidiyor. Rahibe:
-Benim hayatımda bir erkek var, ama o..... çocuğunun teki diyor.
Rahip soruyor:
-Neden ona o.... çocuğu diyorsun?
-Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor.
Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş:
-Böyle mi?
-Evet!
-Bu ona o..... çocuğu demeni gerektirmez kızım!
-Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor.
Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş: -Böyle mi?
-Evet!
-Ama bu da ona o..... çocuğu demeni gerektirmez.
-İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni.
Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor;
-Böyle mi?
-Evet diyor yeniden rahibe.
Rahip:
-Bu da ona o..... çocuğu demen için yeterli sebep değil.
Rahibe bu sefer bağırıyor:
-Ama o AİDS'liymiş.
-Vay o..... çocuğu!

muhteşemmiş....
küfürbaz
Adamın biri aşırı derecede küfür ediyormus bir gün araba carpmıs adama adam ölmüş bi bakmış cehennemde şeytana yalvarmış ne olur beni affet sadece 3 sans ver filan derken seytan affetmiş adam dünyaya geri gelmiş yürürken direğe çarpmış çarpmanın etkisiyle
anani s********yim azını tutamadıgı için anani s********yim son hakkı kaldıgı içinde kendi istiyerek anani s********yim


Rahibe
birgün 3 rahibe ölmüş ve melekler 1. rahibeye sormuş
- senin günahın ne
- ben sadece gördüm
- tamam sadece surdaki suda yüzünü yıka git demişler
2. rahibe gelmiş sormuşlar
- senin günahın ne ben sadece dokundum
- surdaki sudda elini yıka git demişler
3.rahibeyle 4. rahibe yer değiştirmiş ve melekler sormuş
- siz neden yer değiştirdiniz..
4. rahibe su arkadaş götünü yıkamadan ben bi azımı çalkalıyım


Bu konu Sexy1 tarafından düzenlendi(2008-08-14 13:35, 15 yıl önce)
Şef ne derse o . :D

Bir gün stajyer hırsızlardan biri soygun yapmaya baş hırsızlarının yanına gitmiş.Herşeyi planladıktan sonra bir yerde bekleyip, soyacakları arabanın geçmesini beklemişler.En sonunnda bir araba görünmüş ve o arabanın yolunu kesmişler. Şef:
-Herkesi arabadan indirin. demiş.Stajyer hırsızın gözüne bir yaşlı nine gözükmüş ve hemen:
-Yaşlı nineyi de demi diye sormuş. Hemen o anda diğer hırsızlar:
-Sen sus şef ne derse o olur!!! demişler.Ve herkesi arabadan indirmişler.Şef yine:
-Herkesin paralarını alın demiş.O arada stjyer hırsız:
-Yaşlı nineyi de mi? diye sormuş.Diğer hırsızlar:
-Sen sus şef ne derse o olur!!! demişler.Ve şef atına binip giderken:
-Bütün herkese tecav.. edin demiş.O sırada yine stajyer hırsız:
-Yaşlı nineye de mi? die sormuş.Bu sefer yaşlı nine:
-Sen sus şef ne derse o olur! demiş.

Uçaktaki *pneler ..

Bir gün iki ibne uçaktaymış tam herkesin uyuduğu sırada biri diğerine;
- ''hadi *ikişelim'' demiş.
digeri;
- ''kafayımı yedin bi sürü insan var''.
diğeri;
- ''merak etme hepsi uyuyuyordur bak istersen hostesten bi kola isteyeceğim kimseden ses gelmez hostes bile uyuyordur''.
ibne;
- ''bi kola getirin''.
diye seslenmiş kimseden tık yok bi daha istemiş gene aynı daha sonra başlamışlar *ikismeye sabah olunca hostes servise başlamış.
bir ihtiyar;
- ''ah kızım sabaha kadar başım ağrıdı'' demiş.
hostes;
- ''amca isteseydiniz size aspirin getirirdim'' demiş.
ihtiyarda;
- ''kızım nasıl isteyim, adamın biri kola istedi sabaha kadar *iktiler''.

Tek elle alkış
Çok güzel bir genç kadın bir gece klubünde stiprizci olarak iş bulmuştu. İlk kez sahneye çıkacağı için çok heyecanlıydı. Ancak ışıklar üzerinde parlar parlamaz öyle bir alkış tufanı koptu ki, heyecanı hemen yatıştı. Üzerindeki elbiseyi çıkardıktan sonra, alkışlar biraz azaldı. Çoraplarını çıkardıktan sonra ise alkış seslerinde biraz daha azalma oldu. Sütyenini çıkardığında salondan tek tük alkış sesleri geliyordu. Nihayet, üzerinde kalan son giysi parçasını da çıkarıp attı. Artık salondan tek bir alkış sesi bile gelmiyordu. Vücudunun güzelliğinden son derece emin olan yıldız adayı şaşkınlık içerisinde ön masada oturan bir adama yanaşarak sordu:
- "Şey acaba vücudumu beğenmediniz mi?" Adam heyecandan soluyarak:
- "Nereden çıkardınız bunu?" dedi.
- "Ne bileyim. Ben soyundukça alkışlar kesildi de..."
- "Tabi kesilecek" dedi adam. "İnsan tek elle nasıl alkış tutabilir ki?"


gözüme bunlar çarptı..
:firlama
3.ye koptum yarıldım ellerine sağlık
ncvbkgj eet 3. ilgincmis
3. güzel
çok iyi 3. :)
Bir Tabur Asker

Bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nufusunun azlığına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için
"Eşiyle cinsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır" der.
Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaşır ve
"Hadi kocacım bir tabur asker öldürelim" der. Kocası kabul eder ve birlikte olurlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir,
"Hadi kocacım bir tabur düşman askeri daha öldürelim" der. Adam yine kabul eder ve yeniden birleşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir
"Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim" der, adam oflaya puflaya kabul eder ve yeniden birlikte olurlar. Bunun üzerinden bir saat geçer kadın yine ister adam bir nevi çaresiz yine "hadi" der, bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan oğulları gelir odaya:
"Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum"
Babası yakınır:
"Ne yapayım oğlum, düşman askerleri ananin *mına karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Sözlü

Ogretmen sinifda sozlu yapiyormus.Onlerde oturan Ayse'yi kaldirmis..
OGRETMEN:Soyle bakalim kizim bir otobusde gidiyorsun hava cok sicak ne yaparsin?
AYSE:Otobusun camini acarim hocam
OGRETMEN:Peki disardan gelen hava basincini olcebilirmisin?
AYSE:Hayir hocam.
OGRETMEN:otur sifir
Ogretmenin gozune ortalarda oturan Ali ilisir bu sefer..
Soyle bakalim Ali bir otobuste gidiyorsun,hava cok sicak ne yaparsin?
ALI:Otobusu tavanini kaldiririm hocam?
OGRETMEN:Peki tavandan gelen hava basincini olcebilirmisin?
ALI:Hayir hocam.
OGRETMEN:Otur sifir.
Sirada en arkada kosede oturan sinifin yaramaz cocugu Metin vardir.
OGRETMEN:Soyle bakalim Metin bir otobuste gidiyorsun hava cok sicak ne yaparsin?
METIN:Ceketimi cikaririm hocam.
OGRETMEN:Olum hava cok sicak dedim.
METIN:Gomlegimi cikaririm hocam.
OGRETMEN:Olum kizdirma beni hava cok sicak ceketini de gomleginide cikarttin ama hala terliyorsun.
METIN:Pantolonumu ve ic camasirlarimi cikaririm hocam.
OGRETMEN:Olum herseyini cikarttin ama hala terliyorsun ne yaparsin?
METIN: *otumu *iktiririm ama o camla tavani actirmam hocam.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Üç Yumurta

İki adam yolda giderken eski bir gaz lambası görürler ver tekme atarlar. Lambanın kapağı açılır ve içinden bir cin çıkar. Bu sayede serbest kalan cin adamlara bir iyilikte bulunmak ister ve herbirine üçer adet sihirli yumurta verir sonra adamlara söyle der:
- Bir isteğiniz olduğu zaman önce yumurtayı kırıp sonra dileğinizi söyleyin ve anında gerçekleşir.
Yumurtaları alan adamlar heycanla ayrı ayrı yönlere koşarak giderler.
Altı ay sonra bu adamlar yine karşılaşırlar. Biri cok zengin olmuştur,diğerinde ise hiçbir değişiklik olmamıştır. Zengin olan diğerine yumurtaları ne yaptığını sorar. Diğeride başlar anlatmaya:
- Senden ayrıldıktan sonra yumurtalardan biri elimden düştü ve kırıldı ''aha şimdi *arrağı yedik'' der demez her taraftan *arraklar gelmeye basladı, sonra ikinci yumurtayı kırdım ve bütün *araklar gitsin dedim.
Diğeri sormus: 'Peki üçüncü yumurtayı ne yaptın''
- Ne yapayım, kendi *aragımı geri cağırdım

Bu konu Mistick tarafından düzenlendi(2008-08-14 23:31, 15 yıl önce)
3. harika

Dirsek
Adam resepsiyonda bekliyormuş. Arkadasındaki güzel bayanı görememiş. Ve birden dirseği kadının göğüslerine dokunmuş.
Adam;
- ''Hanımefendi eğer kalbiniz de göğsünüz kadar yumuşaksa beni affedermisiniz'' demiş.
Kadın da bunun üzerine;
- ''Beyefendi eğer penisiniz de dirseğiniz kadar sert ise oda 406'da bekliyorum''.


av sezonu

Dursun canı sıkkın bir şekilde tarladan gelen Temel'i görür ve hemen sorar:
- Hayrola Temel ne oldu daa. Neye böyle öfkelu öfkelu gideysun.
Temel
- Hiç sorma Dursun derdum büyüktür.
Dursun
- Hayrola uşağum neymiş derdin?.
Temel
- Tarlada iken canım acayip fadimeyi çekiyur, ama eve gelince tık yok.
Dursun
- Uşağım o zaman Fadime sana gelsin.
Temel
- Nasıl olacak bu?
Dursun
- Al tüfeği yanına canın çekince patlat Fadime anlar koşar gelir.
Temel
- Hay aklınla bin yaşa emi.
Tabi Temel bunu hemen uygulamaya koyar. Canı çekince hemen tüfeği patlatıveriyor Fadime yanında. Aradan bir kaç hafta geçiyor Dursun yine Temel'i tarladan gelirken görüyor.
Dursun
- Hayrola Temel nasıl gidiyor verdiğim taktik?
Temel
- Valla Dursun ilk başta çok iyidi, ama av sezonu açıldı açılalı Fadimenin yüzünü göremez oldum.
Novice
0.6
"av sezonu açıldı açılalı Fadimenin yüzünü göremez oldum."

ahahahha müthiş :D
:selektor
D:D:D:D:
Silindi
Banned
0
Günün birinde İstanbul'da sarışının biri hayat'tan o kadar bezmiş'ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasını durdurmuş, bariyerlere çıkmış ve titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara baka baka ağlarken yanına genç ve yakışıklı bir genç gelmiş.
Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup;
- ''Bak, yaşaman için çok neden var, yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak, eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim, sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım'' demiş.
Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok belki'de Amerika'ya gidip yeni bir başlanğıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış. Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra'da sabah'a kadar sevişiyorlarmış.
Birkaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış. Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da;
- ''Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım, o bana hergün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor, ben de onun benimle sevişmesine izin veriyorum''. demiş.
Kaptan;
- ''Seninle seviştiği kesin küçük hanım'' demiş.
- ''Yalnız bu Kadıköy-Beşiktaş vapuru''...



Üye Ol veya Giriş Yap

Bu forum başlığına mesaj atmak istiyorsanız hemen üye olun veya giriş yapın.