Geçirdiği beyin kanaması sonucu beş aydan bu yana Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) tedavi altında bulunan eski Başbakanlardan Bülent Ecevit vefat etti.

GATA'dan yapılan açıklamada, Bülent Ecevit'in dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu vefat ettiği belirtildi.



Açıklamada, ''18 mayıs 2006 tarihinden bu yana GATA Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanlığı Yoğun Bakım Ünitesi'nde takip ve tedavisi yapılan Sayın Bülent Ecevit'in stabil seyreden solunum ve dolaşım fonksiyonları son bir haftadır giderek bozulmuş ve uygulanan tedavilere yanıt alınamamıştır. Sayın Bülent Ecevit, 5 kasım 2006 günü saat 22.40'da dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu vefat etmiştir. Türk Milletinin başı sağ olsun'' denildi.

DSP genel Başkanı Zeki Sezer, Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'in saat 23.00 sularında hastaneye geldiğini, sağlık durumunun iyi olduğunu ancak çok üzgün olduğunu söyledi.

Hastane önü doldu taştı

Ecevit'in vefat haberini alan partililer GATA önünde toplanmaya başladı. GATA'da tedavisinin 172'nci gününde vefat eden Ecevit için hastane önüne gelen partililerin çok üzgün oldukları ve bazılarının ağladıkları gözlendi.

Elinde Ecevit'in fotoğrafı bulunan bir kadın partili hastane önünde baygınlık geçirdi. Şeker hastası olduğu öğrenilen kadın partili ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hastane önünde partililerin bekleyişi sürüyor.

Karaoğlan'ın yaşam maratonu

Türk siyasi yaşamında 'Karaoğlan' olarak anılan ve 'Üçüncü Adam' yakıştırması yapılan Bülent Ecevit, siyasetin son yarım asırlık dönemine damga vuran simge isimlerdendi.

Türk siyasetine 'Ak Güvercin' ve 'Mavi Gömlek' fenomenlerini kazandıran Ecevit, 'şair' yanı ve 'zarif üslubuyla' da siyaset dünyasında farklılığını hep hissettirdi.

Bülent Ecevit, 28 mayıs 1925'te İstanbul'da doğdu. İstanbul Amerikan Kolejini bitiren Ecevit, Ankara ve Londra üniversitelerinde dersler aldı.

Ecevit, 19 yaşında Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nde İngilizce çevirmeni olarak çalışmaya başladı. İki yıl sonra Londra'daki Türk Basın Ateşeliği'ne geçerek dört yıl burada görev yaptı.

1950'lerin sonunda ABD'de Harvard üniversitesinde incelemelerde bulundu. Ecevit, siyaset yaşımına başlamadan önce uzun yıllar gazetecilik yaptı.

1950-60 yılları arasında 'Ulus' gazetesinde, 'Ulus'un kapatıldığı yıllarda 'Yeni Ulus' ve 'Halkçı' gazetelerinde, yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı.

1965 yıllında Milliyet gazetesinde günlük yazılar yazdı, Forum, Özgür İnsan Arayış ve Güvercin dergilerini çıkarttı. Bülent Ecevit, gazetecilik yaptığı dönemlerde siyasete ilgi duymaya başladı.

Siyasete 1957'de atıldı

Siyasete ilk adımını 1957 yılında attı. Önce Ankara sonra Zonguldak'tan CHP milletvekili oldu. Ecevit 32 yaşında milletvekili, 36 yaşında bakan oldu.

1960'dan itibaren Kurucu Meclis üyeliği, Çalışma Bakanlığı, CHP Genel Sekreterliği görevlerinde çalıştı.

Ecevit 12 mart 1971'de partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda bulunmasına karşı çıkarak genel sekreterlik görevini bıraktı.

Ecevit, 1 yıl sonraki CHP genel kurulunda 43 yıl aralıksız partiye genel başkanlık yapmış İsmet İnönü'yü yenerek, Genel Başkanlık koltuğuna oturdu.

1973 seçimlerinde Ecevit'in partisi yüzde 33.3 oyla seçimlerinde birincilikle çıktı. Bu 'sol'un tarihinde bir ilkti. Ancak çoğunluğu alamadığı için Necmettin Erbakan liderliğindeki Milli Selamet Partisi ile koalisyon kurdu.

1974'te Kıbrıs Barış Hareketi yürütülürken, Ecevit Başbakanlık koltuğundaydı. Koalisyonun ömrü uzun sürmedi. Ecevit ve Erbakan hükümeti ancak 10 ay dayanabildi.

Dört yıl sonraki seçimlerden galip çıkan yine Ecevit'ti. Ancak CHP'nin aldığı yüzde 41.4 oy oranı, Ecevit'in yine tek başına iktidar olmasına izin vermedi. Daha sonra kurulan hükümet de güven oyu alamadı.

Ecevit, 1978'de Süleyman Demirel başkanlığındaki 2'nci Milliyetçi Cephe hükümetini düşürdü ve yeni hükümetini kurdu. Bu başbakanlık dönemi de ancak 21 ay sürebildi.

Ecevit, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra, askeri yönetime karşı çıkışları sebebiyle üç kez hapse mahkum oldu.

1985'e gelindiğinde, Ecevit'in hayatında artık CHP yoktu. Yeni partinin ismi Demokratik Sol Partiydi.

Eşi Rahşan Ecevit'le birlikte kurduğu partinin genel başkanı oldu. Çalkantılarla geçen 4 yılın ardından 1989'da yeniden parti başkanlığına getirildi.

Ecevit'e, 28 Şubat sürecinden sonra oluşan siyasal kaosta azınlık hükümeti kurma görevi verildi ve Ecevit, 70 milletvekili ile başbakan oldu.

1994 seçimlerinde Ecevit DSP'yi seçimden yine solun birinci partisi olarak çıkarmayı başardı.

Seçimlerin ardından kurulan Anayol ve Refahyol hükümetlerinden sonra ANAP ve DSP ortaklığında Anasol-D hükümeti kuruldu. Mesut Yılmaz Başbakan, Ecevit de yardımcısı oldu.

Ecevit, siyasi yaşamının son başarısını 18 Nisan 1998 genel seçimlerinde aldı. DSP, seçimlerde en yüksek oyu aldı ve MHP-ANAP ile ortak hükümet kurdu.

Ecevit yeniden Türkiye'nin başbakanıydı. 2002 yılındaki genel seçimlerde DSP oyları yüzde 1.2 gibi çok düşük bir seviyede kaldı. Bu sonuç, Ecevit'i siyaset sahnesinden indirdi.

Kameralar en son 18 mayıs perşembe günü Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesinde Bülent Ecevit'i görüntüledi.

Cenaze törenine katılan Bülent Ecevit, tören sonrasında rahatsızlanarak GATA'ya kaldırılmıştı.


BAŞ SAĞLIĞI MESAJLARI


Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer:

''Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in yaşamını yitirmesinden büyük üzüntü duydum. Siyasi tarihimizin simge kişiliklerinden Bülent Ecevit, yaşamı boyunca üstlendiği görevlerde etik değerleri ön planda tutarak, benimsediği istikrarlı çizgisi, demokratik duruşu, nezaketi ve aydın kimliği ile örnek olmuştur. Ecevit, devlet kademelerindeki Başbakanlık ve diğer görevlerinde laik Cumhuriyet'in korunması, Atatürk ilkelerinin özümsenmesi, Türkiye'nin her alanda gelişmesine ve çağdaşlaşmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Bülent Ecevit'e Tanrı'dan rahmet diliyor, ailesine ve Ulusumuza baş sağlığı dileklerimi iletiyorum.''


DSP Genel Başkanı Zeki Sezer:

''Gerçekten acımız sonsuz. Ne yazık ki bugün saat 22.40 itibariyle büyük devlet adamı, bizim önderimiz, kendisiyle uzun süre çalışma olanağı bulmaktan gurur duyduğum sayın Ecevit'i yitirdik. Ama inanıyorum ki Sayın Ecevit'in fikirleri bu ülkede sonsuza kadar bize yol göstermeye devam edecek. Bu dolu dolu, başarıyla, felsefi altyapısıyla, dolu dolu bir hayatı Türk milletine adamıştı. Türk milletinin başı sağ olsun ve ben böyle bir haberi, böyle bir bilgiyi sizlere ulaştırmakla görevli oldum şu anda. Herhalde hayatımın en zor işini, en zor görevini yapıyorum. Bütün milletimize baş sağlığı diliyorum. Ecevit, sonsuza kadar fikirleriyle aramızda yaşayacaktır.''


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal:

''Rahatsızlandığında 'Sayın Genel Başkanım artık kucaklaşalım' demiştim. Ne yazık ki bunu gerçekleştirmek mümkün olmadı. Programımı keserek cenaze törenine yetişmeye çalışacağım. Ecevit, bir tarihi dönemin temsilcisiydi. Siyasi yaşamını ülkenin bağımsızlığı, dürüstlüğü ve onuru üzerine kurmuş bir liderdi. Herkesin ve ülkemizin yaşamında siyaset üslubunun oluşumunda çok özel bir yeri olan liderdi. Hepimizin öğretmeniydi. Siyaseti kapalı kapılar arkasında yapmayı reddeden ve bunu yaşamı boyunca engellemeyi de esas alan, bağımsızlıkçı, ulusal onuru her şeyin üstünde tutan bir lider olarak kaybı Türkiye için olduğu kadar uluslararası siyaset camiası için de önemli kayıptır. Bir tarihi dönemin kapanışıdır."

Karaoğlanımız; Bülent Ecevitimiz artık aramızda yok. Türk siyaseti, Türk milleti büyük bir değerini yitirdi.

Başımız sağolsun... 

Değerlendirmeler

(0)

0 Kullanıcı